Samsun Gazi Devlet Hastanesi'nde yaşanan görüntüler, 1990'lı yıllarda hastanelerde yaşanan yoğunluk görüntülerini aratmadı. 182'den randevu almak isteyen hastalara, 15 gün yada bir ay sonrasına randevu veriliyor. Randevu saatinde hastaneye gelenler ise, saatlerce beklemek zorunda kalıyor.
SADECE BİR UZMAN VAR
Özellikle Gazi Hastanesi'nde Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Uzmanı sadece 1 kişi bulunuyor. Hastalar, 1990'lı yıllarda olduğu gibi, saat 05.00'te hastanede kuyruğa giriyor, sırasını alıyor, doktora görünmek için ise saatlerce bekliyor.

VATANDAŞLAR ÇAĞRI YAPTI
Saatlerce bekleyen hastalar ise kimi zaman kendi aralarında, kimi zaman ise hastane personeli ile kavga ediyor. Vatandaşlar, kendilerini çileden çıkaran bu tablonun ortadan kaldırılması için Samsun Valisi Osman Kaymak, Sağlık İl Müdürü Yrd. Doç. Dr. Muhammet Ali Oruç'a çağrıda bulunarak, sorunun çözülmesini talep etti.
SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKMEK ÜZERE
Türk Sağlık Sen Samsun Şube Başkanı Erdoğan Çakmak, sağlık sisteminin çökmenin eşiğinde olduğunu belirtti. Yetersiz personel, acil servislerin cazip hale getirilmesi, torpil ve kayırma gibi sorunların sağlıkta çöküşe neden olduğunu belirten Çakmak, " Hastanelerde asıl görevini yapacak olan sağlık çalışanları, torpil ve kayırmalarla görevini yapmıyor, bu yük fedakar sağlık çalışanlarının üstüne biniyor. Samsun'da hastanelerde ki personel sayısı yetersiz. Hastanelerdeki personel sayısının en az yüzde 10 artırılması gerekiyor "dedi.
İŞ YÜKÜ ARTTI
Siyasilerin ve bürokratların yaptığı açıklamalarla acil servisleri cazip hale getirdiğini öne süren Çakmak, fedakar sağlık çalışanlarının görevlerini layıkı ile yaptığının altını çizdi. Acil servise gelenlerin yüzde 30'unun acil, yüzde 70'inin ise poliklinik hastası olduğunu belirten Çakmak, "Normalde polikliniğe yada aile hekimine gitmesi gereken hasta, röntgeni ve tahlilini hemen yaptırdığı için acile geliyor. Polikliniğe gitse, röntgen için 1 haftaya gün veriyorlar. 182 randevu hattından bile 1 ay sonraya vatandaşlara gün veriyorlar. Acil servisler artık yükü kaldırmıyor. Artan iş yükü işleri aksatıyor. Buda kavgalara neden oluyor "dedi.
(Kaynak: Zekeriya Fırat / hedefkhalkcom )